Çocuklukluk günlerinizden bugüne gelene kadar tarih kitaplarında, belgesellerde, öğrenim hayatımız boyunca sürekli insanoğlunun kavgalarını, savaşlarını, birbirlerine
üstünlük kurma çabalarını öğrendik ve halen de bu çabalar devam etmektedir. Ama tüm bu kavgaların, ölümlerin, öldürmelerin hepsinin boş olduğunu söylesem?
Şu an bulunduğunuz yerde gündüz ya da gece hiç farketmez, kaldırın kafanızı bir gökyüzüne bakın. Ucu bucağı olmayan bir gökyüzü görüyorsunuz, gündüz ise hava açık ise Güneş adlı yıldızımız gökyüzünde süzülmekte. Eğer bulunduğunuz yerde gece ise ve bulunduğunuz yerde hava açık, ışıksız bir ortamda iseniz binlerce yıldız görüyoruz.
İşte o yıldızlar bizlerden binlerce ışık yılı(saniyede yaklaşık 300.000km) uzaklıkta bulunmakta ve oralara gidebilecek bir teknolojiye sahip değiliz ve içerisinde bulunduğumuz samanyolu galaksisinde 200.000 – 400.000 arası yıldız olduğu bilinmektedir. işte biraz önce yukarda görmüş olduğunuz yıldızımız bunlardan sadece bir tanesi. Uçsuz bucaksızdan kasıt işte sadece bu kadar.
Yaşanılabilir zeki yaşamın hakim sürdüğü dünyamız o kadar küçük ki, ” evreni bir okyanus olarak düşünün, o okyanus içerisinde bir damla işte sadece galaksimiz. Bir damlanın içerisinde de güneş sistemimiz” yer alıyor.
Benim hiç bir zaman anlamadığım, hiç bir zaman da anlam veremeyeceğim bir şekilde insanoğlu bu damla içerisinde sürekli bir kargaşa halinde. Yaşadığımız sınırlı zaman zarfında gelecek nesillerimize aktaracak başka bir yıldız sistemi bulmak yerine sürekli dünya içerisinde tıkılı kalıp, olaya dünya gözüyle bakıp birbirimizi yiyoruz. Tüm savaş makinelerini, tüm insanlık hayatını sıkışıp kaldığımız dünya görüşü için harcıyoruz. Harcamış olduğumuz tüm dünya nimetlerini ise tükenebilir kaynaklardan üretiyoruz. Bunun yerine bu kaynakları daha etkin ve verimli bir şekilde kullanıp, silah üretmek için harcadığımız zamanları daha faydalı bir güneş sistemini bulmak, oraya yerleşmek için çalışsak fena mı olur?
Güneşimizin yaklaşık ömrünün 5 milyar yıl kaldığı bilinmekte olup, o zamana kadar insanoğlu yaşarsa güneş bizi yok etmeden önce insanoğlu zaten kendi kendini yok edecektir.
Exoplanetler(Ötegezegenler) üzerinde tüm olasılıkları hesaplayıp oraları keşfetmek yoluna gitsek fena mı olur?
Carl Sagan’ın dediği gibi ; ” Eğer tüm evrende yaşam sadece Dünya’da varsa, bu çok büyük bir yer israfı olurdu. ” sözüne katılmamak elde değil.
Satürn’e giden uzay aracı Cassini’den çekilen Dünya görüntüsü. İşte bundan daha küçüğüz.
Bir yanıt yazın